4 nisana birkaç gün kaldı; bu pazar sabahı Tarsus'ta müthiş bir
organizasyon var:
6.Uluslararası Tarsus Yarı Maratonu
Türkiye'de sadece birkaç yerde yapılıyor. Tarsus bunların arasında
belki de en çok katılım olan ve en güzel parkurlardan birisine sahip.
Bu yıl yaklaşık 1750 kişinin koşması bekleniyor 21 kilometrelik bu
koşuyu. Ayrıca 5 kilometrelik halk koşusuna da 2000 kişi katılacak.
Başvurular internetten yapıldı: www.tarsusmarathon.org sayfasından.
Cumartesi günü bizzat başvurup numaralar alınıyor.
Yeni bir uygulama var bu sene; elektronik zaman ölçümü. Herkesin kendi
derecesi tam ölçülebilecek bu sayede; gelişmiş ülkelerdeki gibi. Tam
çizgiden geçerken chip çalışacak ve yarış izin için başlayacak.
Bitişte de chip çizgiyi geçtiğinizi kaydedecek.
Bu yıl TAC/SEV ana sponsorlardan birisi oldu. Diğeri de TEMSA. Tarsus
Belediyesi bütçenin yarısını karşılıyor. TAC'liler bu yıl da damgasını
vurdular maratona. Geçmiş yıllarda yine başka bir TAC'li kurum sponsor
oluyordu; Muhteşem Ekenler'77 in önderliğinde BERDAN.
Sağlık Eğitim Vakfı'nı kutluyorum böylesine güzel bir etkinliğe destek
verdikleri için. TAC'nin, SEV'in ismi her zaman çok iyi anılır
Tarsus'ta; şimdi bu daha da pekişti. Gururluyuz...
Ne kazandık maratonu var etmekle; atletizm gibi sporların anasına
destek verilmiş oldu, gençler spora özendirildi, Tarsus'un tanıtımına
katkıda bulunuldu, Tarsus'ta kurumlar arası işbirliğini pekiştirildi,
Tarsus Belediyesi ve halkının gözünde TAC/SEV bölgesine sahip
çıktığını gösterdi...
Cumartesi günü sabah 9 da Tarsus'ta Maraton yürüyüşü var. Cetvel
köprüsünden Cumhuriyet meydanına yürüyeceğiz. Maraton t-shirtlerini ve
şapkalarını giyerek. Yürüyüşe gelmek üzere beni arayan ilk 10 mezunun
t-shirt ve şapkaları hazır...
Saat 17 de ise meşhur 'makarna partisi' Böyle bir gelenek var;
maratonda tüketmek üzere vücuttaki glikojen depolarını doldurmak
gerekiyor bol bol makarna yiyerek. Tabi ki fırsat bu fırsat, şampiyon
Kenya'lılar, Etiyopya'lılarla fotoğraf çektirebilirsiniz. Tam 1500
sporcunun bir arada olduğu bir partiyi düşünün; kendinizi genç
hissetmek isterseniz mutlaka orada olmalısınız.
Parkur dünyanın en eski yerleşim yerlerinden geçiyor; gözlükule,
tarihi kilise, Ulucami, eski Tarsus evleri, selale... yol kenarında
dizilmiş Tarsus halkı, 'çak' yapan çocuklar, balkonlardan
alkışlayanlar... ve sonunda finişte sizi bekleyen kalabalığın
coşkusu... Maraton sonrasında da Mustafa Sandal Konseri ( Ayhan Abim
nasıl yakışırdı bu konsere... hastasıyım... onbinlerce Tarsus'luyu
nasıl da coştururdu 'Tula'yla'... Ayhan Abi Homecoming'de bizi yalnız
bırakmayasın... Ahmet Abi yine organize etse...)
Tarsus, TAC ve Atletizm bir arada olur da kaçırmak bize yakışır mı...
'bitiremesem de yolunda ölürüm' demiş şair...
Sevgilerimle;
Ali Cerrahoğlu'78
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder